İstanbul Çağdaş Sinema, çevrimiçi gösterimlerini sürdürüyor. 3×2 program dizisinin ikincisi Özgürlük Kapıları, 22 Kasım- 4 Aralık 2021 tarihleri içinde müzenin web sitesi üzerinden fiyatsız erişime sunuluyor
İstanbul Çağdaş Sinema, Türk Tuborg A.Ş’nin katkılarıyla hazırladığı çevrimiçi ve fiyatsız programlarına 3×2: Özgürlük Kapıları isimli programla devam ediyor. Bu ayki üçleme ikilisinin odağında şahsi, toplumsal özgürlükler ve bu özgürlükler için verilen gayretler var. Çağdaş Polonya sinemasının mihenk taşlarından Andrzej Wajda’nın savaş üçlemesi İkinci Dünya Savaşı’nın sebep olduğu toplumsal ve ruhsal maliyete bakarken, Avusturyalı direktör Ulrich Seidl’ın Cennet Üçlemesi aşk, inanç ve umut kavramlarından yola çıkarak çağdaş dünyada insan olmanın bedelini soruşturuyor.
Fiyatsız ve çevrimiçi
İstanbul Modern’in web sitesi üzerinden erişime sunulan sinemalar, gösterim programında belirtilen tarih-saat aralıklarında yayında kalıyor.
BİR JENERASYON (POKOLENIE), 1955
22-24 Kasım 2021
Direktör: Andrzej Wajda
Oyuncular: Tadeusz Lomnicki, Urszula Modrzynska, Tadeusz Janczar
İkinci Dünya Savaşı sırasındaki Polonya yeraltı örgütlenmesini anlatan üçlemenin birinci sineması özünde bir büyüme öyküsüdür. Tarihi fonda ise, 1943’te kendilerini Treblinka toplama kampına nakliye etmeye çalışan Alman birliklerine karşı uğraş eden Yahudi direnişi, bilinen ismiyle “Varşova Getto Ayaklanması” vardır. Kahramanımız Stach hem aşkın tadını tıpkı vakitte baskıya karşı direnişi öğrenirken, sinema savaşın bedeline dair amansız bir insanlık portresi sunuyor.
KANAL, 1957
24-26 Kasım 2021
Direktör: Andrzej Wajda
Oyuncular: Teresa Izewska, Tadeusz Janczar, Wienczyslaw Glinski
Savaş üçlemesinin ikinci sineması, Varşova’nın kent olarak ayaklandığı devirde bu sefer isyancıların kentin kanalizasyonunda geçen trajik seyahatlerini takip ediyor. Bir küme bayan ve erkek, Varşova’nın yeraltı cehenneminde hem vücutlarını hem ruhlarını muhafaza uğraşı veriyorlar. Senaryosunun Varşova Ayaklanması’na şahsen katılmış biri tarafınca yazılmış olması sinemanın tarihî yerini belirlerken, Wajda da Cannes’da kazandığı Heyet Özel Ödülüyle memleketler arası sinema sahnesinde ismini duyurmaya başlar.
KÜLLER VE ELMASLAR (POPİÓŁ İ DİAMENT), 1958
26-28 Kasım 2021
Direktör: Andrzej Wajda
Oyuncular: Zbigniew Cybulski, Ewa Krzyzewska, Waclaw Zastrzezynski
İkinci Dünya Savaşı’nın son gününde geçen sinemanın sorusu isminde saklıdır: yangın söndüğünde ortaya elmaslar mı çıkacaktır yoksa geriye yalnızca küller mi kalacaktır? Karakterinin ahlaki ikilemiyle ülkesinin mukadderatını iç içe ören sinemada, genç bir Vatan Ordusu askeri bir komünist yetkiliyi öldürmekle nazaranvlendiriliyor. Savaşın öncesi ve daha sonrası, geçiş devrinde kalan yalnızca sinemanın karakteri değil ülkenin de kendisi. Başroldeki Zbigniew Cybulski’nin karizmatik personası ona “Polonya’nın James Dean’i” lakabını kazandırırken, Jerzy Andrzejewski’nin romanından uyarlanan ve Polonya sinemasının mihenk taşlarından biri olan sinema, monokrom sinematografisiyle akıllardan çıkmıyor.
CENNET: AŞK (PARADIES: LIEBE), 2012
28-30 Kasım 2021
Direktör: Ulrich Seidl
Oyuncular: Margarete Tiesel, Inge Maux, Peter Kazungu
Ulrich Seidl’ın tıpkı aileden üç hanımın çıktıkları yaz tatillerinde başından geçenleri izleyen üçlemesinin birinci sineması, aşkı arayan bir bayanı merkeze alıyor. İş hayatı da mesken ömrü kadar yorucu ve zorlayıcı olan orta yaşlı Teresa, tatilinde genç bir sevgili bulma ümidiyle güneşli Kenya’ya gidiyor. Gırgır üzere başlayan Teresa’nın öyküsü vakit içinde, paranın aşkı satın alamayacağı gerçeğiyle bir arada hüzünlü bir yere gerçek gidiyor. Sinema, sömürgeciliğin yeni bir tipi olarak seks turizminin politik tarafını sorgularken, sevgisizliğin metal kadar soğuk gerçekliğini aktarıyor.
CENNET: İNANÇ (PARADIES: GLAUBE), 2012
30 Kasım- 2 Aralık 2021
Direktör: Ulrich Seidl
Oyuncular: Maria Hofstätter, René Rupnik, Nabil Saleh
Teresa, Kenya’ya giderken, Avusturya’da kalan kardeşi, röntgen uzmanı Anna Maria tatil müsaadesini elinde Meryem Ana heykelciğiyle kapı kapı gezerek geçirmektedir. Cennet yolunun İsa’dan geçtiğine inanan Anna Maria’nın misyonerlikle geçirdiği bu günlerde yıllardır kayıp olan ve artık tekerlekli sandalyeye mahkûm olmuş Mısırlı Müslüman kocası ortaya çıkar. Evlilik bağlantısı üzerinden haç taşımanın ne manaya geldiğini sorgularken, film bir daha ismindeki ironiyle inançsızlığı işliyor. Seidl’ın 2001’deki Cehennem Sıcağı (Hundstage) sinemasından beri beraber çalıştığı başrol Maria Hofstatter, tüm sineması sırtında taşıyor.
CENNET: UMUT (PARADIES: HOFFNUNG), 2013
2-4 Aralık 2021
Direktör: Ulrich Seidl
Oyuncular: Melanie Lenz, Verena Lehbauer, Joseph Lorenz
Cennet üçlemesinin son sinemasındaki tatil, Teresa’nın 13 yaşındaki yalnız ve hassas kızı Melanie’nin zayıflamak için gittiği diyet kampında geçiyor. Melanie ile kamptaki karizmatik tabip içinde yaşananlar üzerinden bir Lolita kıssası anlatan sinema, bir daha direktörün kurmaca ile belgesel içinde mekik dokuyan anlatım lisanıyla, müşahede ve tenkit gücünü ortaya koyarken karakterlerinin zaaflarına birinci iki sinemaya bakılırsa daha sıcak ve yumuşak bir yerden yaklaşıyor. Üçlemenin imzası olan kaba kurgulanmış kısa, tabloya benzeyen sahneler, sahne ortasında üretilmedikçe müzik kullanılmaması, profesyonel oyuncular ve oyuncu olmayanların bir aradalığı üzere sinematik ögelerle içi doldurulamayan cennet kavramını tanım etmeye çalışıyor.
Hibya Haber Ajansı
İstanbul Çağdaş Sinema, Türk Tuborg A.Ş’nin katkılarıyla hazırladığı çevrimiçi ve fiyatsız programlarına 3×2: Özgürlük Kapıları isimli programla devam ediyor. Bu ayki üçleme ikilisinin odağında şahsi, toplumsal özgürlükler ve bu özgürlükler için verilen gayretler var. Çağdaş Polonya sinemasının mihenk taşlarından Andrzej Wajda’nın savaş üçlemesi İkinci Dünya Savaşı’nın sebep olduğu toplumsal ve ruhsal maliyete bakarken, Avusturyalı direktör Ulrich Seidl’ın Cennet Üçlemesi aşk, inanç ve umut kavramlarından yola çıkarak çağdaş dünyada insan olmanın bedelini soruşturuyor.
Fiyatsız ve çevrimiçi
İstanbul Modern’in web sitesi üzerinden erişime sunulan sinemalar, gösterim programında belirtilen tarih-saat aralıklarında yayında kalıyor.
BİR JENERASYON (POKOLENIE), 1955
22-24 Kasım 2021
Direktör: Andrzej Wajda
Oyuncular: Tadeusz Lomnicki, Urszula Modrzynska, Tadeusz Janczar
İkinci Dünya Savaşı sırasındaki Polonya yeraltı örgütlenmesini anlatan üçlemenin birinci sineması özünde bir büyüme öyküsüdür. Tarihi fonda ise, 1943’te kendilerini Treblinka toplama kampına nakliye etmeye çalışan Alman birliklerine karşı uğraş eden Yahudi direnişi, bilinen ismiyle “Varşova Getto Ayaklanması” vardır. Kahramanımız Stach hem aşkın tadını tıpkı vakitte baskıya karşı direnişi öğrenirken, sinema savaşın bedeline dair amansız bir insanlık portresi sunuyor.
KANAL, 1957
24-26 Kasım 2021
Direktör: Andrzej Wajda
Oyuncular: Teresa Izewska, Tadeusz Janczar, Wienczyslaw Glinski
Savaş üçlemesinin ikinci sineması, Varşova’nın kent olarak ayaklandığı devirde bu sefer isyancıların kentin kanalizasyonunda geçen trajik seyahatlerini takip ediyor. Bir küme bayan ve erkek, Varşova’nın yeraltı cehenneminde hem vücutlarını hem ruhlarını muhafaza uğraşı veriyorlar. Senaryosunun Varşova Ayaklanması’na şahsen katılmış biri tarafınca yazılmış olması sinemanın tarihî yerini belirlerken, Wajda da Cannes’da kazandığı Heyet Özel Ödülüyle memleketler arası sinema sahnesinde ismini duyurmaya başlar.
KÜLLER VE ELMASLAR (POPİÓŁ İ DİAMENT), 1958
26-28 Kasım 2021
Direktör: Andrzej Wajda
Oyuncular: Zbigniew Cybulski, Ewa Krzyzewska, Waclaw Zastrzezynski
İkinci Dünya Savaşı’nın son gününde geçen sinemanın sorusu isminde saklıdır: yangın söndüğünde ortaya elmaslar mı çıkacaktır yoksa geriye yalnızca küller mi kalacaktır? Karakterinin ahlaki ikilemiyle ülkesinin mukadderatını iç içe ören sinemada, genç bir Vatan Ordusu askeri bir komünist yetkiliyi öldürmekle nazaranvlendiriliyor. Savaşın öncesi ve daha sonrası, geçiş devrinde kalan yalnızca sinemanın karakteri değil ülkenin de kendisi. Başroldeki Zbigniew Cybulski’nin karizmatik personası ona “Polonya’nın James Dean’i” lakabını kazandırırken, Jerzy Andrzejewski’nin romanından uyarlanan ve Polonya sinemasının mihenk taşlarından biri olan sinema, monokrom sinematografisiyle akıllardan çıkmıyor.
CENNET: AŞK (PARADIES: LIEBE), 2012
28-30 Kasım 2021
Direktör: Ulrich Seidl
Oyuncular: Margarete Tiesel, Inge Maux, Peter Kazungu
Ulrich Seidl’ın tıpkı aileden üç hanımın çıktıkları yaz tatillerinde başından geçenleri izleyen üçlemesinin birinci sineması, aşkı arayan bir bayanı merkeze alıyor. İş hayatı da mesken ömrü kadar yorucu ve zorlayıcı olan orta yaşlı Teresa, tatilinde genç bir sevgili bulma ümidiyle güneşli Kenya’ya gidiyor. Gırgır üzere başlayan Teresa’nın öyküsü vakit içinde, paranın aşkı satın alamayacağı gerçeğiyle bir arada hüzünlü bir yere gerçek gidiyor. Sinema, sömürgeciliğin yeni bir tipi olarak seks turizminin politik tarafını sorgularken, sevgisizliğin metal kadar soğuk gerçekliğini aktarıyor.
CENNET: İNANÇ (PARADIES: GLAUBE), 2012
30 Kasım- 2 Aralık 2021
Direktör: Ulrich Seidl
Oyuncular: Maria Hofstätter, René Rupnik, Nabil Saleh
Teresa, Kenya’ya giderken, Avusturya’da kalan kardeşi, röntgen uzmanı Anna Maria tatil müsaadesini elinde Meryem Ana heykelciğiyle kapı kapı gezerek geçirmektedir. Cennet yolunun İsa’dan geçtiğine inanan Anna Maria’nın misyonerlikle geçirdiği bu günlerde yıllardır kayıp olan ve artık tekerlekli sandalyeye mahkûm olmuş Mısırlı Müslüman kocası ortaya çıkar. Evlilik bağlantısı üzerinden haç taşımanın ne manaya geldiğini sorgularken, film bir daha ismindeki ironiyle inançsızlığı işliyor. Seidl’ın 2001’deki Cehennem Sıcağı (Hundstage) sinemasından beri beraber çalıştığı başrol Maria Hofstatter, tüm sineması sırtında taşıyor.
CENNET: UMUT (PARADIES: HOFFNUNG), 2013
2-4 Aralık 2021
Direktör: Ulrich Seidl
Oyuncular: Melanie Lenz, Verena Lehbauer, Joseph Lorenz
Cennet üçlemesinin son sinemasındaki tatil, Teresa’nın 13 yaşındaki yalnız ve hassas kızı Melanie’nin zayıflamak için gittiği diyet kampında geçiyor. Melanie ile kamptaki karizmatik tabip içinde yaşananlar üzerinden bir Lolita kıssası anlatan sinema, bir daha direktörün kurmaca ile belgesel içinde mekik dokuyan anlatım lisanıyla, müşahede ve tenkit gücünü ortaya koyarken karakterlerinin zaaflarına birinci iki sinemaya bakılırsa daha sıcak ve yumuşak bir yerden yaklaşıyor. Üçlemenin imzası olan kaba kurgulanmış kısa, tabloya benzeyen sahneler, sahne ortasında üretilmedikçe müzik kullanılmaması, profesyonel oyuncular ve oyuncu olmayanların bir aradalığı üzere sinematik ögelerle içi doldurulamayan cennet kavramını tanım etmeye çalışıyor.
Hibya Haber Ajansı