Kıbrıs'I Ilk Kim Fethetti ?

ManaTerapy

Global Mod
Global Mod
16 Haz 2021
4,700
0
0
Kıbrıs’ı İlk Kim Fethetti? Tarih mi, Dedikodu mu?

Selam sevgili forumdaşlar,

Bazen tarih kitaplarını açıyorum ve aklımdan şu geçiyor: “Acaba bu olayları yaşayanlar da bizim gibi geyik yapıyor muydu?” Bugün size, bol kahkaha eşliğinde, “Kıbrıs’ı ilk kim fethetti?” sorusunu biraz mizah, biraz strateji, biraz da empatiyle masaya yatırmak istiyorum. Çünkü kabul edelim, tarih sadece savaş ve fetih değil, aynı zamanda kahve sohbetine malzeme çıkaracak bolca hikâyeye sahip.

Kıbrıs: Herkesin Gözü Üzerinde

Kıbrıs, tarihte hep cazip bir ada olmuş. Deniz yollarının ortasında, ticaretin kalbinde, bir nevi “Orta Doğu’nun kavşağı.” Yani düşünsene, bugünkü haliyle bir AVM olsa, girişte koca bir tabela olurdu: “Buraya gelmeyen, tarih sahnesinde yok sayılır.”

İşte tam da bu yüzden herkes Kıbrıs’a göz dikmiş. Fenikeliler, Asurlular, Persler, Romalılar, Bizanslılar… Derken İslam orduları geliyor.

Erkeklerin Stratejik Yorumu

Erkeklerin bakış açısını canlandıralım. Forumda Ahmet isimli bir kardeşimiz olsa, şöyle yazardı:

“Arkadaşlar, mesele basit. Kıbrıs’ı ilk olarak 649 yılında Muaviye’nin donanmasıyla Müslümanlar fethetti. Nokta.”

Erkeklerin yaklaşımı genelde böyle: çözüm odaklı, net ve stratejik. Harita açılır, tarih verilir, kaynak gösterilir. Gerekirse tablo bile hazırlanır. Onlara göre mesele: kim, hangi tarihte, hangi stratejiyle aldı?

Ama işte biz burada biraz eğlenmeye geldik, yoksa ders kitabı okurduk.

Kadınların Empatik Yorumu

Kadınların gözünden ise tablo farklı olurdu. Elif isimli bir forumdaşımız şöyle derdi:

“Yahu tamam fethettiniz de, orada yaşayan halk ne yaptı? Onların hislerini hiç düşündünüz mü? O denizden gelen gemileri görünce acaba ne hissettiler?”

Kadınlar olaya ilişki ve duygu boyutuyla bakıyor. Savaş planlarından çok, arada sıkışan insanların hikâyesi ilgilerini çekiyor. Kıbrıslıların ilk kez Arap donanmasını gördüğünde yaşadığı şaşkınlık, belki de daha ilginç bir detay onlar için.

649 Yılı: Muaviye’nin Kıbrıs Seferi

Şimdi biraz ciddi olalım. Tarihçiler diyor ki: 649 yılında Şam Valisi Muaviye, donanmayı topladı ve Kıbrıs’a doğru yola çıktı. Ama gözünüzde canlandırın: O dönem WhatsApp grubu yok, Google Maps yok. Adamlar “şu taraftan rüzgâr esiyor, hadi gidelim” diyerek denize açılıyor. Ve gerçekten de Kıbrıs’a varıyorlar.

Kıbrıs halkı da şokta tabii: “Yahu biz daha Romalıların vergisine alışamamıştık, şimdi yeni misafirler mi geldi?” diye söylenmişlerdir muhtemelen.

Mizahi Bir Hayal: Forumdan Tarihe

Düşünsene, o dönemde bir forum olsaydı, başlık şöyle açılırdı:

**Konu: Kıbrıs’a Kim Geldi?**

— Ahmet: “Arkadaşlar stratejik açıdan çok mantıklı, Akdeniz ticaret yollarını kontrol altına almak için ideal bir hamle.”

— Elif: “Ya ama adalıların psikolojisi ne olacak? Zeytin ağaçlarını kesmesinler bari.”

— Mehmet: “Ben sadece balık avlamaya gelmiştim, ortalık karıştı.”

Tarih böyle bir mizahi boyutla düşünülünce daha eğlenceli olmuyor mu?

Kıbrıs’ın Bitmeyen Talibi

Ama Kıbrıs meselesi sadece 649’da bitmedi. Ada sürekli el değiştirdi: Bizans aldı, sonra tekrar Müslümanlar geldi, sonra Haçlılar, derken Venedikliler, Osmanlılar… Resmen “Kim 500 yıl yaşamak ister?” yarışmasına dönmüş.

Burada erkeklerin stratejik yaklaşımı devreye girer: “Her kim Kıbrıs’ı kontrol ettiyse, Akdeniz’e hâkim oldu.”

Kadınların yaklaşımı ise: “Bu ada halkı acaba her yeni yönetimde ne kadar bunalıma girdi?”

Osmanlı’nın Büyük Hamlesi

1571’e geldiğimizde Osmanlı devreye giriyor. Lala Mustafa Paşa komutasında ada fethediliyor. Şimdi burada da mizahi bir detay var. Rivayete göre seferin masraflarını karşılamak için İstanbul’daki bazı tüccarlardan borç alınmış. Yani ada fethedilirken bile, işin arka planında bir “ekonomi forumu” dönüyormuş.

Kıbrıs’ın Günümüze Mesajı

Kıbrıs’ın tarihi bize şunu öğretiyor: Stratejik açıdan ne kadar önemli olursa olsun, en çok etkilenenler hep halk olmuş. O yüzden erkeklerin stratejik yaklaşımıyla kadınların empatik yaklaşımını birleştirince daha anlamlı bir tablo çıkıyor. Hem fetihlerin nedenini hem de sonuçlarını daha iyi görebiliyoruz.

Forumdaşlara Sorular

Benim eğlenceli anlatımım bu kadar. Şimdi size sorular:

— Sizce Kıbrıs’ı ilk fethedenlerin yerine kendimizi koysak, “Ada bizimdir!” mi derdik yoksa “Bize çay demleyin, misafir geldik” mi?

— Siz tarih derslerinde bu konuları öğrenirken sıkıldınız mı, yoksa böyle mizahi anlatılsa akılda kalır mıydı?

— Erkek forumdaşlar, sizce stratejik açıdan Kıbrıs’ın en kritik noktası neydi? Kadın forumdaşlar, sizce ada halkının en büyük duygusal travması ne olabilir?

Haydi gelin, bu başlık altında biraz gülerek, biraz da öğrenerek tarihle sohbet edelim. Çünkü tarih sadece ezber değil, aynı zamanda hepimizi güldüren ve düşündüren koca bir hikâye kitabı.