Meşihatı Islamiyye Ne Demek ?

Leyla

Global Mod
Global Mod
25 Mar 2021
3,362
0
1
Meşihat-ı İslamiyye Nedir?

Meşihat-ı İslamiyye, Osmanlı İmparatorluğu döneminde İslam dini ile ilgili dini, hukuki ve idari bir otoriteyi temsil eden bir kurumdur. Bu kurum, Osmanlı'nın son dönemine kadar, özellikle dini meselelerin yönetilmesinde ve İslam dininin yorumlanmasında en önemli rolü oynamıştır. Meşihat, aynı zamanda dinî alimlerin, fetva veren kişilerin ve dini eğitimin önde gelen isimlerinin bulunduğu bir merkez olmuştur. Dini bir makam olan Şeyhülislam tarafından yönetilen bu kurum, İslam hukukunun uygulanmasını, dini ritüellerin denetimini ve halkın dini eğitimini sağlamıştır.

Meşihat-ı İslamiyye'nin doğuşu, Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş yıllarına kadar dayanmakla birlikte, kurumsal olarak en güçlü halini Kanunî Sultan Süleyman döneminde almıştır. Bu dönemde Şeyhülislamlık makamı, hem dini hem de hukuki otorite olarak pekişmiş, fetva verme yetkisiyle birlikte Osmanlı'daki tüm dini konularda son karar mercii olmuştur.

Meşihat-ı İslamiyye’nin Görev ve Yetkileri

Meşihat-ı İslamiyye, İslam hukuku (fıkıh) çerçevesinde birçok farklı alanda görev yürütmüş bir kuruluştur. Şeyhülislam, Osmanlı İmparatorluğu'nda dini otoritenin başı olarak tüm İslamî meselelerde son söz sahibi olmuştur. Meşihat’ın başlıca görevleri şunlardır:

1. **Fetva Verme:** Şeyhülislam, dini meselelerde doğru yol gösterici olarak fetva verirdi. Herhangi bir dini soruya cevap verirken, o dönemin fıkıh kitaplarına ve Osmanlı’nın resmi dini anlayışına dayalı bir perspektifle hareket edilirdi.

2. **İslam Hukukunun Uygulanması:** Meşihat, İslam hukukunun (şeriat) uygulanmasını denetlerdi. Fakat Osmanlı'da şeriatın yanısıra örfi hukuk da geçerli olduğu için, her iki hukukun uyum içinde işlemesi için de çalışmalar yapılırdı.

3. **Dini Eğitim:** Meşihat, Osmanlı'da dini eğitimi organize eden, denetleyen ve yönlendiren en büyük kurumdu. Medreseler, bu kurumun denetiminde eğitim verirdi ve alimlerin yetiştirilmesi için çeşitli kadrolar oluşturulurdu.

4. **Dinî İhtilafların Çözülmesi:** Osmanlı’daki dini ihtilafların çözülmesinde de Meşihat önemli bir rol oynamıştır. Birden fazla mezhep, dini anlayış ve tarikât bulunduğu için, bunların uyumlu bir şekilde işlemesi Meşihat’ın sorumluluğundadır.

5. **Kutsal İslam Topraklarının Korunması:** Meşihat aynı zamanda, kutsal toprakların (Hicaz Bölgesi) dini yönetimini denetlerdi. Mekke ve Medine gibi kutsal şehirlerin yönetimi ve buralardaki dini etkinlikler Şeyhülislamlık makamının denetimindeydi.

Meşihat-ı İslamiyye'nin Tarihi Gelişimi

Meşihat-ı İslamiyye'nin tarihsel olarak yükselme dönemi, Osmanlı İmparatorluğu’nun en geniş sınırlarına ulaştığı ve aynı zamanda klasik dönemin en güçlü yapılarından biri olduğu 16. yüzyıldır. Kanunî Sultan Süleyman’ın reformları ile birlikte, Şeyhülislamlık makamı kurumsal olarak güçlenmiş ve Osmanlı’daki dini otoritenin başı olmuştur.

Şeyhülislamlık, önceleri bir dini görev olmaktan ziyade, devletin otoritesinin bir parçası haline gelmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nda birçok devlet işinin iç içe geçtiği bu yapının temel işlevi, padişahın izniyle fetvalar vermek, hukuki sorunları çözmek ve halkın dini eğitimini sağlamaktı. Bu kurum, halkla padişah arasında bir köprü işlevi görmüş ve padişahın yönetiminde dini bir denetim sağlamıştır.

Meşihat-ı İslamiyye’nin Rolü ve Önemi

Meşihat, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki toplumsal yapının önemli bir parçasıydı. Hem dini hem de toplumsal konularda etkili bir otorite olan Şeyhülislam, sadece bir din adamı değil, aynı zamanda halkın padişahla olan ilişkilerini düzenleyen bir otoriteyi de temsil ediyordu. Bu yönüyle Meşihat, devletle halk arasında bir denetim ve denge sağlayan bir kurum olmuştur.

Dini alanda verilen fetvalar, sadece dini bir yönüyle değil, aynı zamanda toplumsal yapıyı etkileyen kararlar olarak da önemli olmuştur. Örneğin, evlilik, boşanma, miras gibi konularda verilen fetvalar toplumun hukuki düzenini etkilemiş, günlük yaşamın şekillenmesinde önemli rol oynamıştır. Bununla birlikte, fetvalar çoğu zaman devletin iç işlerine de karışabilen, devletin geleceği üzerinde de etkili olabilen kararlar olmuştur.

Meşihat-ı İslamiyye’nin Son Dönemleri ve Kapanışı

19. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı İmparatorluğu’nda başlayan modernleşme hareketleri, Meşihat’ın etkisini zayıflatmış ve kurumun yapısını değiştirmiştir. Tanzimat ve Islahat Fermanları ile birlikte Osmanlı'da daha seküler bir hukuk sistemi oluşturulmuş, Meşihat’ın dini alandaki rolü azalırken, batılı hukuk sistemlerine daha yakın bir düzen kurularak padişahın dini denetimi azaltılmıştır.

Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Meşihat-ı İslamiyye'nin varlığı sona erdirilmiştir. 1924 yılında, Türkiye Cumhuriyeti'nin laik bir devlet olarak yapılandırılması sürecinde, şeyhülislamlık makamı da kaldırılmış ve Meşihat'ın bütün yetkileri sona erdirilmiştir.

Meşihat-ı İslamiyye ve Osmanlı’daki Diğer Dini Makamlar

Meşihat-ı İslamiyye, Osmanlı’daki dini düzenin en üst makamı olsa da, başka dini makamlarla birlikte hareket etmiştir. Örneğin, Kadı'lar, müftüler ve diğer din adamları da belirli bölgelerde dini görevler üstlenmiş, yerel düzeyde dini hukuk uygulamışlardır. Ancak, tüm bu makamlar Şeyhülislam'ın denetiminde çalışmış, onun verdiği fetvalar doğrultusunda hareket etmişlerdir.

Sonuç

Meşihat-ı İslamiyye, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki dini ve hukuki düzenin temel taşlarından birini oluşturmuş, sadece Osmanlı dönemini değil, günümüzde de İslam dünyasının tarihsel gelişimine önemli katkılarda bulunmuş bir kurumdur. Özellikle Osmanlı'da dinî otoritenin başı olan Şeyhülislam, hem halkı hem de devleti yönlendiren bir pozisyonda bulunmuş, bu da Meşihat’ı, yalnızca bir dini otorite değil, aynı zamanda devletin idari yapısının önemli bir parçası haline getirmiştir. Fakat, zamanla gelişen modernleşme süreciyle birlikte, bu yapı değişmiş ve nihayetinde sona ermiştir.