Ölçme değerlendirme nedir örnek ?

Leyla

Global Mod
Global Mod
25 Mar 2021
3,719
0
1
[color=]Ölçme Değerlendirme Nedir? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Bakış

Ölçme değerlendirme… Eğitim dünyasında sıkça karşılaştığımız bir kavram, ancak bu kadar yaygın olmasına rağmen ne anlama geldiğini herkes tam olarak kavrayamayabiliyor. Ölçme, öğrencilerin öğrenme süreçlerini ve başarılarını objektif bir şekilde belirlemeyi ifade ederken, değerlendirme ise bu verileri analiz ederek anlamlı sonuçlar çıkarmayı, bir öğrencinin hangi alanlarda güçlü olduğunu ve hangi alanlarda geliştirilmesi gerektiğini belirlemeyi amaçlar. Fakat bu iki kavramın toplumların kültürel yapıları, eğitim sistemleri ve toplumsal normlar tarafından nasıl şekillendirildiği de oldukça önemlidir. Bugün, ölçme değerlendirme pratiğinin küresel ve yerel düzeyde nasıl algılandığını, özellikle erkeklerin ve kadınların bu süreçlere nasıl farklı yaklaşımlar sergilediklerini ele alacağız. Hadi, bu derin ve geniş bir kavram olan ölçme değerlendirme üzerinde biraz düşünelim ve birlikte tartışmaya açalım.

[color=]Küresel Perspektiften Ölçme Değerlendirme

Dünya genelinde, ölçme değerlendirme farklı sistemlerde ve toplumlarda çok farklı şekillerde uygulanmaktadır. Ancak evrensel bir gerçek vardır ki, eğitimdeki bu araçlar, sadece öğrencilerin başarı düzeylerini belirlemekle kalmaz, aynı zamanda eğitim politikalarının şekillendirilmesine, öğretim yöntemlerinin geliştirilmesine ve hatta toplumların genel eğitim anlayışlarına etki eder.

Örneğin, Batı dünyasında, özellikle Avrupa ve Amerika’da, ölçme değerlendirme genellikle standardize edilmiş testlerle yapılır. Bu testler, her öğrenciyi aynı seviyede ve aynı şartlarda değerlendirmenin bir yolu olarak yaygın bir şekilde kullanılır. Buradaki amaç, öğrencilerin bilgilerini, becerilerini ve potansiyellerini belirlemek ve onları belirli eğitim düzeylerine göre yerleştirmektir. Bu tür testler, öğrencilerin sadece akademik başarısını ölçmekle kalmaz, aynı zamanda onların problem çözme, analiz etme ve eleştirel düşünme becerilerini de test eder. Ancak bu standart testlerin eleştirilen yanı, her öğrencinin aynı şekilde değerlendirilmesini sağlamalarının, öğrencilerin farklı öğrenme tarzları ve ihtiyaçlarını göz ardı etmeleridir.

Diğer yandan, Asya ülkelerinde, özellikle Japonya ve Güney Kore’de eğitim, genellikle daha hiyerarşik bir yapıya sahiptir ve ölçme değerlendirme daha sıkı bir şekilde yapılandırılmıştır. Bu ülkelerde, öğrencilerin eğitim hayatları boyunca aldıkları puanlar ve notlar, onların gelecekteki kariyerlerini ve yaşamlarını doğrudan etkiler. Bu yüzden, öğrencilerin sadece sınav başarısına odaklanarak değerlendirilmesi, toplumda büyük bir baskı yaratır. Kültürel olarak bu sistem, başarısızlık korkusu ve mükemmeliyetçi tutumları beraberinde getirir. Bu tür bir sistemde, öğrencinin öğrenme sürecindeki duygusal gelişimi ya da toplumsal bağları göz ardı edilebilir.

[color=]Yerel Perspektiften Ölçme Değerlendirme

Türkiye’de ise ölçme değerlendirme sistemi, genellikle merkezi sınavlarla şekillenir. 1990’lardan itibaren, özellikle Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) gibi uygulamalar, Türk eğitim sisteminde belirleyici bir rol oynamıştır. Öğrenciler, büyük bir kısmını sınavlar aracılığıyla değerlendirilen bir eğitim süreci geçirirler. Bu, küresel ölçekte de karşılaşılan bir yaklaşımdır, ancak Türkiye’de özellikle sınavların önemi çok daha büyüktür. Sınavlar, öğrencilerin sadece akademik bilgi seviyelerini değil, aynı zamanda onların stresle başa çıkma ve zaman yönetimi becerilerini de ölçer.

Ancak bu yerel sistemin eleştirilen yönlerinden biri, öğrencilerin eğitim süreçlerine katılımının ve duygusal gelişimlerinin ihmal edilmesidir. Ölçme ve değerlendirme sadece akademik başarıya dayandığında, öğrencilerin bireysel özellikleri, yaratıcı düşünme becerileri veya sosyal ilişkileri yeterince değer görmez. Bununla birlikte, son yıllarda Türkiye’de yapılan reformlarla birlikte, daha çeşitli değerlendirme yöntemlerinin benimsenmeye başladığını da görmekteyiz. Öğrencilerin sadece sınav sonuçlarına bakılmaksızın, proje çalışmaları ve sözlü sınavlar gibi alternatif değerlendirme yöntemlerine yer verilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.

[color=]Erkeklerin ve Kadınların Ölçme Değerlendirme Süreçlerine Yaklaşımları

Erkeklerin ve kadınların ölçme değerlendirme süreçlerine farklı bakış açılarıyla yaklaşmaları da oldukça dikkat çekicidir. Erkeklerin genellikle stratejik ve pratik çözümler odaklı yaklaşması, ölçme değerlendirme sürecinde de gözlemlenebilir. Erkekler, özellikle sınav ve test gibi ölçme araçlarını daha çok performans gösterme ve başarı elde etme aracı olarak görürler. Bu nedenle, sınavlar onların bireysel başarılarına ve rekabetçi doğalarına hitap eder. Erkeklerin başarıyı daha çok somut verilerle ölçmeye eğilimli olması, standart sınavlarda genellikle daha başarılı olmalarını sağlar. Bu durum, erkeklerin daha bireysel odaklı ve sonuç odaklı bir değerlendirme anlayışına sahip olmalarından kaynaklanabilir.

Kadınlar ise, toplumsal ilişkiler ve kültürel bağlarla daha fazla ilgilenme eğilimindedir. Eğitimde, kadınların daha empatik ve duygusal zekalarını öne çıkaran bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerektiği savunulabilir. Kadınların daha sosyal, grup içi etkileşimde başarılı olmaları, bazen geleneksel ölçme değerlendirme sistemlerinde yeterince görünmez. Ancak, kadınlar için alternatif değerlendirme yöntemleri, örneğin proje bazlı değerlendirme veya grup çalışmalarındaki başarı gibi unsurlar, kadınların daha iyi performans gösterebileceği alanlardır. Bu bağlamda, kadınlar için ölçme değerlendirme süreci, sadece akademik başarıyı değil, aynı zamanda toplumsal becerilerini ve duygusal zekalarını da yansıtabilmelidir.

[color=]Forum Üyelerinin Deneyimlerini Paylaşması İçin Sorular

Ölçme ve değerlendirme ile ilgili sizin deneyimleriniz neler? Farklı eğitim sistemlerinde öğrencilerin nasıl değerlendirildiğini gördünüz? Türkiye’deki merkezi sınav sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz, bu sistemin artıları ve eksileri nelerdir? Erkekler ve kadınlar arasındaki ölçme değerlendirme süreçlerine dair farklı bakış açıları sizce ne kadar belirleyicidir?

Eğitimde sadece akademik başarıyı değil, aynı zamanda duygusal gelişimi ve toplumsal ilişkileri de göz önünde bulunduran bir değerlendirme sistemi mümkün mü? Hep birlikte bu sorulara yanıt arayarak, eğitimde daha adil ve kapsamlı bir değerlendirme anlayışını tartışalım.