Pandemi periyoduyla birlikte uygulanan sokağa çıkma yasaklarında, alışveriş siteleri ve toplumsal medya uygulamalarındaki eser satışlarına talep arttı. Dünyaca ünlü markaların özgünlerinden ayrılmayan sahteleri, 10’da bir fiyatına alıcıya sunulurken, ucuza satılan mamüllerin başında ayakkabılar geliyor.
Merdiven altı üretilen, internetin yanı sıra vakit zaman otoyol kenarlarında da satılan düzmece ayakkabılar, kullanılan yasaklı kimyasallar niçiniyle uzun vadede kansere davetiye çıkarıyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Kısmı Uzmanı, “Üretimde kullanılan unsurlar epey kıymetli. Bilhassa giysi ve ayakkabılarda deri mi yoksa öbür bir unsur mi kullanılıyor, epeyce değerli. Ekseriyetle ucuz olan hususlarda kullanılan kimyasallar yahut değişik unsurlar, alerjik tepkilere niye olabiliyor. Ayakkabılarda kullanılan kimyasallar, renk boya unsurları, kollayıcı hususlar kıymetli olabiliyor. bir daha ayak tabanında kullanılan kauçuk hususu de önemli” dedi.
“UZUN VADEDE KANSER İÇİN RİSK FAKTÖRÜ”
Kullanılan mamüllerin belirli standartlarda olması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Burhan Engin şu biçimde konuştu:
“Avrupa Birliği’nin aşikâr standartları oluyor bunlar için. Türkiye’nin de kabul ettiği, bu kimyasalların belirli bir oran üzerinde olmaması gerekiyor. Lakin denetimsiz ve ucuz olan eserlerde aşikâr bir marka olmadığı vakit internetten ya da merdiven altı yapılan alışveriş, bu unsurlar ülkemize de gelmekte ve bu unsurlarda belirlenen kimyasalların oranları biraz daha fazla bulunmakta. ötürüsıyla şahıslarda alerjik tepkilere, uzun müddet kullanımda deride birtakım hasarlara niye olabilmektedir. Ayak sırtında bakılırsabiliyoruz. Ayak tabanında kızarıklık, yanma, kaşıntı olarak bakılırsabiliyoruz. Bu kimyasalların belirli bir oranın üzerinde olması yahut kimi yasaklanmış kimyasalların kullanılmasını, uzun vadede kanser için bir risk faktörü olarak kıymetlendirebiliriz.”
Tezgahtan ayakkabı alışverişi yaptığını söyleyen Mehmet Özkol, “Sık sık yapmıyoruz ancak kimi bazı buradan yapıyoruz alışveriş. Fiyatlar uygun. Dışarıda değerli. Bir ayakkabı dışarıda bin lira burada 50, 70, 100 lira” dedi. Bir öbür vatandaş ise, “Fiyatlar burada özgününden daha uygun. heybetli de. Haftalık giysiler için çok hoş. Burada bir yepyeni parasına, iki, üç tane alabiliyorsunuz” diye konuştu.
“KALİTE DÜŞÜYOR, İMAJ BİREBİR KALIYOR”
Bir ayakkabı firmasında çalışan Esmanur Bakar ise, “Çakma dediğimiz uydurma eserlerde vitalat dediğimiz hususa muhakkak bakılmıyor. Yüzde yüz kanser yapar. Zira ortasında vitalat var. En ufak şeyde vitalat var ise her yere bulaşan bir husustur. Tüketicinin dikkat etmesi gerekiyor fakat anlaşılma talihi sıfır. Merdiven altı ya da ucuza satan siteler, ucuz maliyetle yapıyor. Malzemeyi epeyce daha uyguna alıyorlar. Materyal ne kadar uygunlaşırsa, kalitesi o kadar düşüyor. İmaj ise birebir kalıyor maalesef” sözlerini kullandı. (DHA)
Merdiven altı üretilen, internetin yanı sıra vakit zaman otoyol kenarlarında da satılan düzmece ayakkabılar, kullanılan yasaklı kimyasallar niçiniyle uzun vadede kansere davetiye çıkarıyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Kısmı Uzmanı, “Üretimde kullanılan unsurlar epey kıymetli. Bilhassa giysi ve ayakkabılarda deri mi yoksa öbür bir unsur mi kullanılıyor, epeyce değerli. Ekseriyetle ucuz olan hususlarda kullanılan kimyasallar yahut değişik unsurlar, alerjik tepkilere niye olabiliyor. Ayakkabılarda kullanılan kimyasallar, renk boya unsurları, kollayıcı hususlar kıymetli olabiliyor. bir daha ayak tabanında kullanılan kauçuk hususu de önemli” dedi.
“UZUN VADEDE KANSER İÇİN RİSK FAKTÖRÜ”
Kullanılan mamüllerin belirli standartlarda olması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Burhan Engin şu biçimde konuştu:
“Avrupa Birliği’nin aşikâr standartları oluyor bunlar için. Türkiye’nin de kabul ettiği, bu kimyasalların belirli bir oran üzerinde olmaması gerekiyor. Lakin denetimsiz ve ucuz olan eserlerde aşikâr bir marka olmadığı vakit internetten ya da merdiven altı yapılan alışveriş, bu unsurlar ülkemize de gelmekte ve bu unsurlarda belirlenen kimyasalların oranları biraz daha fazla bulunmakta. ötürüsıyla şahıslarda alerjik tepkilere, uzun müddet kullanımda deride birtakım hasarlara niye olabilmektedir. Ayak sırtında bakılırsabiliyoruz. Ayak tabanında kızarıklık, yanma, kaşıntı olarak bakılırsabiliyoruz. Bu kimyasalların belirli bir oranın üzerinde olması yahut kimi yasaklanmış kimyasalların kullanılmasını, uzun vadede kanser için bir risk faktörü olarak kıymetlendirebiliriz.”
Tezgahtan ayakkabı alışverişi yaptığını söyleyen Mehmet Özkol, “Sık sık yapmıyoruz ancak kimi bazı buradan yapıyoruz alışveriş. Fiyatlar uygun. Dışarıda değerli. Bir ayakkabı dışarıda bin lira burada 50, 70, 100 lira” dedi. Bir öbür vatandaş ise, “Fiyatlar burada özgününden daha uygun. heybetli de. Haftalık giysiler için çok hoş. Burada bir yepyeni parasına, iki, üç tane alabiliyorsunuz” diye konuştu.
“KALİTE DÜŞÜYOR, İMAJ BİREBİR KALIYOR”
Bir ayakkabı firmasında çalışan Esmanur Bakar ise, “Çakma dediğimiz uydurma eserlerde vitalat dediğimiz hususa muhakkak bakılmıyor. Yüzde yüz kanser yapar. Zira ortasında vitalat var. En ufak şeyde vitalat var ise her yere bulaşan bir husustur. Tüketicinin dikkat etmesi gerekiyor fakat anlaşılma talihi sıfır. Merdiven altı ya da ucuza satan siteler, ucuz maliyetle yapıyor. Malzemeyi epeyce daha uyguna alıyorlar. Materyal ne kadar uygunlaşırsa, kalitesi o kadar düşüyor. İmaj ise birebir kalıyor maalesef” sözlerini kullandı. (DHA)