Etik olmayan nedir ?

Duru

New member
9 Mar 2024
328
0
0
Etik Olmayan Nedir? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir İnceleme

Merhaba arkadaşlar,

Bugün sizlerle “etik olmayan” kavramını konuşmak istiyorum. Birçok kez “etik olmayan” olarak tanımladığımız şeylerin aslında bizleri toplumsal yapılar ve sistemler hakkında derin düşünmeye sevk ettiğini fark ettim. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi konularla bağlantılı olarak, bazı “etik” sayılan durumların bile ne kadar tartışmalı olabileceğini düşündüm. Bu meselelerin birçoğu, özellikle kadınlar ve erkekler için farklı anlamlar taşıyor. Bence hep birlikte derinlemesine düşünmek ve farklı bakış açılarını tartışmak, bizleri hem bireysel hem de toplumsal olarak daha bilinçli bir hale getirecek.

---

Etik Olmayan Nedir? Toplumsal Cinsiyet Dinamiği Üzerinden Bir Analiz

Etik, genellikle toplumsal normlar, değerler ve kurallarla belirlenir. Fakat bu kurallar çoğu zaman tekdüze değildir; özellikle toplumsal cinsiyet ve sosyal yapıların değişmesiyle birlikte "etik olmayan" kavramı da dönüşmeye başlamıştır. Toplumsal cinsiyetin etkisiyle şekillenen etik değerler, kadın ve erkekler için farklı anlamlar taşıyabiliyor. Kadınlar için etik olmayan bir durum, çoğu zaman daha çok toplumsal etkilerle ilgilidir. Toplumda “kadınsı” ya da “erkeksi” olarak etiketlenmiş davranışların, kişisel özgürlükleri ve hakları kısıtlaması, kadınları daha fazla empati ve toplumun beklentileri doğrultusunda davranmaya zorlayan bir yapıyı ortaya koyar.

Örneğin, kadınların sadece bakımlı olmalarının, şefkatli ve duyarlı olmalarının beklenmesi, toplumsal cinsiyet normları doğrultusunda etik olmayan bir uygulama olabilir. Bu, bir kadının kimliğini, sosyal çevredeki beklentilere göre şekillendirmesine ve kendi içsel değerlerinden ödün vermesine neden olabilir. Kadınlar, ne kadar “olumlu” olarak tanımlanırsa tanımlansın, toplumun kendilerinden beklediği şekle bürünmek zorunda bırakıldıklarında aslında etik dışı bir baskıya maruz kalırlar.

Buna karşılık, erkekler için “etik olmayan” bir davranış, toplumsal cinsiyet rolleri gereği genellikle çözüm odaklı ve analitik bir şekilde tanımlanır. Erkeklerin duygusal açıdan güçlü olmamaları, kırılganlık gösterdiklerinde toplumsal olarak yetersiz görülmeleri, yine aynı toplumsal yapının bir yansımasıdır. Erkekler, toplumsal olarak güçlü ve “sorun çözücü” olmak zorundadırlar. Ancak bu durum, erkeklerin duygusal sağlığı üzerinde ciddi etkiler yaratır ve onlara etik olmayan bir “erkeklik” baskısı uygulayarak duygu ve empati gösterme hakkını elinden alır.

---

Çeşitlilik ve Etik Olmayan: Farklılıkları Kucaklamak mı, Yoksa Ayırmak mı?

Çeşitlilik, sadece etnik köken, cinsel yönelim ya da yaş gibi fiziksel farklar değildir; aynı zamanda düşünce, inanç ve yaşam tarzı çeşitliliği de içerir. Bir toplumun etik duruşu, bu çeşitliliği kabul etme veya dışlama eğiliminde belirginleşir. Toplumun sadece bir kesimine yönelik “doğru” değerler ve etik normlar belirlemesi, aslında başka kimlikleri yok saymak anlamına gelir. Peki, çeşitlilik ve etik olmak arasında nasıl bir bağ vardır?

Çeşitli gruplar ve kimlikler arasındaki eşitlik ve kabul, “etik” olanın genişletilmesini gerektirir. Burada etik olmayan, belirli bir grubun veya kimliğin dışlanması ya da küçümsenmesi olarak karşımıza çıkar. Kadın, LGBT+ bireyleri, göçmenler ve engelliler gibi toplumsal gruplara karşı yapılan ayrımcılık, “etik olmayan” davranışlara örnek teşkil eder. Birçok kişi bu tür ayrımcılığı “doğal” bir şey olarak görebilir, ancak bu, toplumsal yapıları göz ardı etmek demektir.

Erkeklerin bu durumu nasıl analiz ettiğini düşündüğümüzde, çözüm odaklı yaklaşımlarının genellikle sorunları tanımlamaktan ve teknik çözümler üretmekten ibaret olduğunu görürüz. Örneğin, erkeklerin çoğu zaman “ayrımcılığa karşı duralım” demektense, “ne yapabiliriz?” sorusunu sorarak daha somut, çözüm getiren yollar ararlar. Kadınlar ise daha çok bu durumun arkasındaki duygusal ve toplumsal etkileri üzerinde durarak, empatik bir yaklaşım benimserler. Kadınlar, bu tip ayrımcılıkların, toplumun tüm bireylerinin yaşam kalitesini nasıl etkilediğini, duygusal yükleri nasıl artırdığını daha yakından görürler.

---

Sosyal Adalet ve Etik Olmayan: Birbiriyle Çelişen Prensipler mi?

Sosyal adaletin temeli, her bireye eşit haklar ve fırsatlar sunmak, haksızlıkları ortadan kaldırmaktır. Ancak, toplumsal yapılar o kadar köklüdür ki, bazen bu prensiplerle çelişen “etik olmayan” durumlar norm haline gelir. Bu durumun bir örneği, kadınların iş gücüne katılımındaki engellerdir. Birçok ülkede kadınlar, aynı pozisyon için erkeklerle aynı maaşı almazlar, hatta liderlik pozisyonlarında yer alması beklenmezler. Kadınlar için bu, yalnızca ekonomik değil, toplumsal olarak da “etik olmayan” bir durumdur.

Toplumun genelinin kabul ettiği bu tür eşitsizliklere karşı toplumsal cinsiyet perspektifinden bakıldığında, bu durum sadece “görülmeyen” bir sorun olarak kalmaz; aynı zamanda çözülmesi gereken ciddi bir adalet meselesidir. Erkekler için ise bu sorunun çözümü genellikle yapısal ve politik düzeyde atılacak adımlarla ilişkilendirilir. Ancak kadınlar, daha çok duygusal ve toplumsal bir çözüm önererek, toplumun genelinde empati ve anlayış geliştirilmesi gerektiğini savunurlar.

---

Tartışma Soruları: Etik Olmayanı Anlamak İçin Hangi Perspektiflere İhtiyacımız Var?

- Toplumsal cinsiyet ve sosyal adalet bağlamında, etik olan ve olmayan arasındaki sınırlar nasıl şekilleniyor?

- Kadınlar ve erkekler arasında etik olmayan kavramına nasıl farklı bakış açıları var?

- Çeşitliliği kucaklamak mı, yoksa ona karşı çıkmak mı toplumsal cinsiyet eşitliğini ve etik anlayışını daha fazla güçlendirir?

Hepimizin farklı bakış açıları vardır ve bu konuyu hep birlikte tartışarak daha derinlemesine anlayabileceğimizi düşünüyorum. Sizce etik olmayan nedir? Perspektiflerinizi paylaşarak bu önemli konuyu daha kapsamlı bir şekilde ele alabiliriz.