İnsan Neden Ketum Olur? (Ve Bazen Ketum Olmak İyi Bir Şeydir!)
Merhaba sevgili forumdaşlar,
Bugün biraz “ketum” olma durumu üzerine konuşalım dedim. Hani şu, insanın bazen bir anda sessizleştiği, içindeki düşünceleri ve duyguları dışarıya çıkarma isteğini kaybettiği anlar vardır ya… Herkesin “Ketum olma” deneyimi farklıdır, kimisi bir sır saklar, kimisi sadece ruh halinden dolayı kafasını bulandırmamak için susar, kimisi de belki de hiç kendisi fark etmeden bu olaya kayıtsız kalır. Peki, neden ketum oluruz? Hadi, bu yazıyı biraz mizahi bir açıdan ele alalım. Yorumlarınızı dört gözle bekliyorum!
Şimdi, bakalım bu ketumluk fenomeni aslında neymiş, biraz eğlenceli bir şekilde inceleyelim.
Erkekler ve Ketumluk: Çözüm Bulma, Strateji Yapma, ve O Kısacık Cevaplar!
Erkekler ketum olduğunda genellikle bu durum, stratejik bir seçim olabilir. "Söylesem, durum daha da karışır, en iyisi susayım," diye düşünürler. Erkekler arasında ketum olmak, genellikle bir çözüm arayışıdır; çünkü onlara göre, sorunların cevabı çoğu zaman “sessizlik”te gizlidir. Mesela, evde partneri mutsuz olan bir erkek, ketum olmayı tercih edebilir. Çünkü, "Bir şey söylesem daha da sinirlenir, en iyisi başını okşayıp susmak," diye düşünür.
Yani, erkeklerin ketumluğu çoğunlukla bir tür strateji olarak karşımıza çıkar. Hani “Bu sorun nasıl çözülür?” diye düşünürken, çözüm yolu bulamayanlar, sonunda “Evet, susmak en iyisi!” diyerek, kendilerini sağ salim bu durumdan çıkarmayı tercih ederler. Bazen bu, kendilerine bile itiraf edemedikleri bir şekilde mantıklı bir çözüm olabilir. Diğer türlü, kadına ne deseler “Yanlış anlamalar” başlar, “Yine söylemek istediğimi tam anlatamadım” endişesi de işin cabası!
Bir erkek düşünün ki, toplantıda hiç sesini çıkarmıyor. Bunu, derin stratejilerin olduğu bir duruş olarak değerlendirin. İyi de, aynı strateji kadınlar arasında nasıl işliyor, bir bakalım.
Kadınlar ve Ketumluk: Empati, İletişim ve O Ünlü 'Bir Şey Yok' Cümlesi!
Kadınlar ketum olduğunda, işler biraz daha karmaşık hale gelebilir. Çünkü kadınlar, ketum olduklarında aslında bir nevi “Empati Modu”na geçerler. Hani, her şeyden önce ilişkiyi koruma içgüdüsü devreye girer. Mesela bir kadın, sevgilisiyle sorun yaşadığında, onu kırmamak için ketum olabilir. Yani, o ünlü "Bir şey yok, her şey yolunda" cümlesi, aslında “Sadece biraz kendime zaman ayırmam gerekiyor, seni daha fazla üzmemek için susuyorum” anlamına gelir.
Kadınlar arasında ketumluk bazen oldukça anlaşılabilir bir şekilde, ilişkiyi sürdürme çabası olarak da yorumlanabilir. Tabii ki, bazen kadınlar da olayları karıştırıp, ketum olduklarında “Beni anlamıyorsun!” cümlesiyle her şeyi daha da karmaşık hale getirebilirler. Kadınların ketumluk halleri biraz daha ilişki odaklı olduğu için, bazen şüpheci de olabilirler.
Şimdi, bakalım ketumluk hakkında bazı eğlenceli varsayımlara göz atalım ve biraz forumda gülümsemenize neden olacak konular açalım!
Ketum Olmanın Mizahi Yansımaları: “Beni Tanı, Susmamın Sebebini Anlarsın”
Bazen ketumluk bir nevi içsel bir korunma kalkanı gibidir. "Sözün bittiği yer" değil, “Beni anlaman için düşünmen gereken yer”dir. Mesela, bir kadının ketum olduğu anlarda, “Tamam, biraz susayım da aklındaki soruları kendin bul, cevabı içinde bulacak mısın?” gibi düşüncelerle yaklaşabilir. Erkekler ise daha çok "Bunu düzeltmeliyim ama şu an bir şey söylemek yerine çözüm bulmalıyım" gibi düşünüp ketum olurlar.
İlginç olan, ketum olan bir kişiye yaklaşıldığında, ilk başta hep aynı şey söylenir: “Bir şey söyleyecek misin?” İşte burada, ketumluk bir kapalı kutuya dönüşür. İnsanlar susmaya devam ettikçe, bu kutunun ne zaman açılacağını tahmin etmeye çalışırız. Bazen sabır, bazen ise mecburiyetle sesimizi çıkarmaz ve içsel bir diyalogda kayboluruz.
Peki, bu ketumluk olayı gerçekten bazen stratejik bir seçim mi, yoksa kendini koruma içgüdüsünün bir parçası mı? Veya aslında sadece biz, bazen “yeterince” açıklama yapmadığımızı düşünüp, ketum kalmaya mı karar veririz?
Hadi Biraz Beyin Fırtınası Yapalım!
Şimdi, forumdaşlar, her birimizin farklı bakış açıları olduğunu biliyorum. Ketumluk üzerine hepimizin farklı stratejileri ve sebepleri var. Erkekler ve kadınlar arasında bu ketumluk meselesine nasıl yaklaşıldığını daha fazla merak ediyorum. Bazen birinin ketum olması, gerçekten sadece savunma mekanizması mı olur? Yoksa belki de, ketumluk aslında çevremize “Sadece dinlemek istiyorum” mesajı mı gönderiyor?
Peki, ketum olduğunuzda başkalarının sizi anlamasını bekler misiniz? Yoksa sadece kendi başınıza mı karar alırsınız? Yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum!
Hadi bakalım, ketum olmanın eğlenceli ve stratejik yanlarını bir arada tartışalım!
Merhaba sevgili forumdaşlar,
Bugün biraz “ketum” olma durumu üzerine konuşalım dedim. Hani şu, insanın bazen bir anda sessizleştiği, içindeki düşünceleri ve duyguları dışarıya çıkarma isteğini kaybettiği anlar vardır ya… Herkesin “Ketum olma” deneyimi farklıdır, kimisi bir sır saklar, kimisi sadece ruh halinden dolayı kafasını bulandırmamak için susar, kimisi de belki de hiç kendisi fark etmeden bu olaya kayıtsız kalır. Peki, neden ketum oluruz? Hadi, bu yazıyı biraz mizahi bir açıdan ele alalım. Yorumlarınızı dört gözle bekliyorum!
Şimdi, bakalım bu ketumluk fenomeni aslında neymiş, biraz eğlenceli bir şekilde inceleyelim.
Erkekler ve Ketumluk: Çözüm Bulma, Strateji Yapma, ve O Kısacık Cevaplar!
Erkekler ketum olduğunda genellikle bu durum, stratejik bir seçim olabilir. "Söylesem, durum daha da karışır, en iyisi susayım," diye düşünürler. Erkekler arasında ketum olmak, genellikle bir çözüm arayışıdır; çünkü onlara göre, sorunların cevabı çoğu zaman “sessizlik”te gizlidir. Mesela, evde partneri mutsuz olan bir erkek, ketum olmayı tercih edebilir. Çünkü, "Bir şey söylesem daha da sinirlenir, en iyisi başını okşayıp susmak," diye düşünür.
Yani, erkeklerin ketumluğu çoğunlukla bir tür strateji olarak karşımıza çıkar. Hani “Bu sorun nasıl çözülür?” diye düşünürken, çözüm yolu bulamayanlar, sonunda “Evet, susmak en iyisi!” diyerek, kendilerini sağ salim bu durumdan çıkarmayı tercih ederler. Bazen bu, kendilerine bile itiraf edemedikleri bir şekilde mantıklı bir çözüm olabilir. Diğer türlü, kadına ne deseler “Yanlış anlamalar” başlar, “Yine söylemek istediğimi tam anlatamadım” endişesi de işin cabası!
Bir erkek düşünün ki, toplantıda hiç sesini çıkarmıyor. Bunu, derin stratejilerin olduğu bir duruş olarak değerlendirin. İyi de, aynı strateji kadınlar arasında nasıl işliyor, bir bakalım.
Kadınlar ve Ketumluk: Empati, İletişim ve O Ünlü 'Bir Şey Yok' Cümlesi!
Kadınlar ketum olduğunda, işler biraz daha karmaşık hale gelebilir. Çünkü kadınlar, ketum olduklarında aslında bir nevi “Empati Modu”na geçerler. Hani, her şeyden önce ilişkiyi koruma içgüdüsü devreye girer. Mesela bir kadın, sevgilisiyle sorun yaşadığında, onu kırmamak için ketum olabilir. Yani, o ünlü "Bir şey yok, her şey yolunda" cümlesi, aslında “Sadece biraz kendime zaman ayırmam gerekiyor, seni daha fazla üzmemek için susuyorum” anlamına gelir.
Kadınlar arasında ketumluk bazen oldukça anlaşılabilir bir şekilde, ilişkiyi sürdürme çabası olarak da yorumlanabilir. Tabii ki, bazen kadınlar da olayları karıştırıp, ketum olduklarında “Beni anlamıyorsun!” cümlesiyle her şeyi daha da karmaşık hale getirebilirler. Kadınların ketumluk halleri biraz daha ilişki odaklı olduğu için, bazen şüpheci de olabilirler.
Şimdi, bakalım ketumluk hakkında bazı eğlenceli varsayımlara göz atalım ve biraz forumda gülümsemenize neden olacak konular açalım!
Ketum Olmanın Mizahi Yansımaları: “Beni Tanı, Susmamın Sebebini Anlarsın”
Bazen ketumluk bir nevi içsel bir korunma kalkanı gibidir. "Sözün bittiği yer" değil, “Beni anlaman için düşünmen gereken yer”dir. Mesela, bir kadının ketum olduğu anlarda, “Tamam, biraz susayım da aklındaki soruları kendin bul, cevabı içinde bulacak mısın?” gibi düşüncelerle yaklaşabilir. Erkekler ise daha çok "Bunu düzeltmeliyim ama şu an bir şey söylemek yerine çözüm bulmalıyım" gibi düşünüp ketum olurlar.
İlginç olan, ketum olan bir kişiye yaklaşıldığında, ilk başta hep aynı şey söylenir: “Bir şey söyleyecek misin?” İşte burada, ketumluk bir kapalı kutuya dönüşür. İnsanlar susmaya devam ettikçe, bu kutunun ne zaman açılacağını tahmin etmeye çalışırız. Bazen sabır, bazen ise mecburiyetle sesimizi çıkarmaz ve içsel bir diyalogda kayboluruz.
Peki, bu ketumluk olayı gerçekten bazen stratejik bir seçim mi, yoksa kendini koruma içgüdüsünün bir parçası mı? Veya aslında sadece biz, bazen “yeterince” açıklama yapmadığımızı düşünüp, ketum kalmaya mı karar veririz?
Hadi Biraz Beyin Fırtınası Yapalım!
Şimdi, forumdaşlar, her birimizin farklı bakış açıları olduğunu biliyorum. Ketumluk üzerine hepimizin farklı stratejileri ve sebepleri var. Erkekler ve kadınlar arasında bu ketumluk meselesine nasıl yaklaşıldığını daha fazla merak ediyorum. Bazen birinin ketum olması, gerçekten sadece savunma mekanizması mı olur? Yoksa belki de, ketumluk aslında çevremize “Sadece dinlemek istiyorum” mesajı mı gönderiyor?
Peki, ketum olduğunuzda başkalarının sizi anlamasını bekler misiniz? Yoksa sadece kendi başınıza mı karar alırsınız? Yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum!
Hadi bakalım, ketum olmanın eğlenceli ve stratejik yanlarını bir arada tartışalım!