Lohusa neden tek bırakılmaz ?

Ruya

New member
11 Mar 2024
302
0
0
Lohusa Neden Tek Bırakılmaz? Veriler ve Gerçek Hayattan Örneklerle

Merhaba dostlar,

Bazen forumda öyle konular açılır ki hepimizin ortak noktalarına dokunur. Lohusalık da onlardan biri. Çevremde doğum yapan kadınların yaşadıklarını gördükçe, “lohusa neden yalnız bırakılmaz?” sorusu kafamda daha da anlam kazanıyor. Sadece kültürel bir gelenek değil, bilimsel verilerle de desteklenen bir gerçek bu. Gelin hem verilerden hem de hayatın içinden örneklerle konuşalım.

---

Lohusalık Döneminde Bedensel ve Ruhsal Değişim

Lohusalık, doğumdan sonraki ilk 6 haftalık süreci ifade ediyor ama etkileri aslında aylarca sürebiliyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre doğum sonrası depresyon oranı dünya genelinde %10-15 arasında değişiyor. Türkiye’de yapılan bazı araştırmalarda ise bu oranın %25’e kadar çıktığı görülüyor. Yani her dört anneden biri ciddi anlamda ruhsal bir zorlanma yaşıyor.

Bu dönemde beden, doğumun yarattığı fiziksel yorgunlukla uğraşırken; ruh, hormonların ani iniş-çıkışlarıyla baş etmeye çalışıyor. İşte bu yüzden lohusa bir kadının yalnız kalması riskli. Çünkü yalnızlık, kaygıyı ve depresyon ihtimalini artırıyor.

---

Erkekler ve Kadınlar: İki Farklı Yaklaşım

Bu konuda erkekler ve kadınlar farklı noktalara odaklanıyor. Erkekler daha çok pratik çözümler üzerinden ilerliyor: “Gece uykusuz kalıyorsun, o halde uyku planı yapalım.” ya da “Yemek yetişmiyor, dışarıdan söyleyelim.”

Kadınlar ise sosyal ve duygusal desteğin önemini daha çok fark ediyor: “Biraz otur, ben bebeği tutarım.” ya da “Konuşmak ister misin, seni dinleyeyim.”

Her iki bakış açısı da değerli ama tek başına yeterli değil. Birinin sağladığı pratik kolaylık, diğerinin sunduğu duygusal güvenle birleştiğinde anne gerçekten güçleniyor.

---

Gerçek Hayattan Bir Örnek

Geçen yıl yakın bir arkadaşım doğum yaptı. Eşi işinden fırsat buldukça yanında olmaya çalışıyordu ama genelde “çözümler” sunuyordu: bebek bezi stoğunu artırmak, mama saatlerini tabloya dökmek, uykusuzluk için yeni uygulamalar önermek…

Arkadaşım ise o sırada daha çok “yanında birinin olmasına” ihtiyaç duyuyordu. Kayınvalidesi birkaç günlüğüne yanlarına geldiğinde ise tablo değişti. Sadece yemek yapması ya da evi toplaması değil, onunla oturup sohbet etmesi bile arkadaşımı toparladı. Çünkü kadınların empatiyle sunduğu sosyal destek, lohusalıkta en az fiziki yardımlar kadar hayatiydi.

---

Bilimsel Araştırmalar Ne Diyor?

- 2018’de yapılan bir çalışmada, sosyal destek alan annelerin doğum sonrası depresyon riskinin %40 daha düşük olduğu tespit edildi.

- 2020’de yayımlanan bir başka araştırmada, düzenli olarak yanında bir yakın bulunan lohusa kadınların hem bebek bakımı hem de kendilerine dair özgüvenlerinin arttığı görüldü.

- Aynı zamanda yalnız bırakılan annelerin kaygı düzeyleri yükseliyor, uyku sorunları artıyor ve bebekle bağ kurmaları zorlaşıyor.

Yani lohusalık döneminde yalnız bırakmamak sadece kültürel bir alışkanlık değil; anne-bebek sağlığını doğrudan etkileyen bilimsel bir gereklilik.

---

Toplumsal Boyutu: “Kırkı Çıkmadan Yalnız Bırakma” Sözü

Hepimiz duymuşuzdur: “Lohusayı kırkı çıkmadan yalnız bırakma.” Bu söz, aslında kültürün bilimle örtüştüğü noktalardan biri. Anadolu’da kadınlar, komşular veya akrabalar yeni doğum yapan annenin yanında olur, ona yemek taşır, sohbet eder, yalnız bırakmaz.

Bugün modern hayat içinde bu gelenek biraz zayıflamış olabilir. Ama aslında çok önemli bir işlevi vardı: Anneye yalnız olmadığını hissettirmek.

---

Forum Tartışmasına Açık Sorular

Şimdi size sormak isterim:

- Sizce lohusa bir kadına en büyük desteği kim verir: eşi mi, annesi mi, arkadaşları mı?

- Erkeklerin pratik çözüm odaklı yaklaşımı sizce ne kadar yeterli oluyor?

- Kadınların sosyal/duygusal desteği olmasa bu süreç daha ağır geçer miydi?

- Bugün şehir yaşamında, komşuluk bağları azalmışken bu desteği nasıl yeniden canlandırabiliriz?

Bu soruların cevabı hepimizin deneyimleriyle farklılaşacaktır. Ama tartışmanın ortak paydası şu: lohusa yalnız bırakılmaz.

---

Sonuç: Dengeyi Kurmak

Lohusalık döneminde tek başına pratik çözümler ya da tek başına duygusal destek yeterli değil. Erkeklerin sonuç odaklı yaklaşımı ile kadınların empati merkezli yaklaşımı birleştiğinde anneler en büyük gücü buluyor.

Hem bilimsel veriler hem de kültürel örnekler bize aynı şeyi söylüyor: Annenin yanında olmak, onun ruhsal sağlığını ve bebeğin gelişimini doğrudan etkiliyor. Yalnız bırakılmayan anne, daha mutlu, daha güçlü ve daha sağlıklı oluyor.

Sevgiyle ve dayanışmayla…

---

Kelime sayısı: ~870