Pandemi sürecinde kurallara uyma durumunda 2022 yılında bir sonuç alınabileceğini belirten Öztürk, “2021 yılının sonuna kadar pandemi sürecinden Türkiye de dahil olmak üzere tüm dünya etkilenecek. çabucak hemen kullanıma giren spesifik bir antiviral yok. Yaygın bağışıklamaya karşın maske ve ara önlemlerine devam etmek durumundayız. Lakin şu anda toplumda şahsi müdafaa tedbirleri epeyce azaldı” diye konuştu.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) uyumunda, “İnsan Hakları Perspektifinden Covid-19a Karşı Aşı Uygulamaları Çalıştayı” İstanbul Üniversitesinin rektörlük binasında düzenlendi.
Aşı uygulamalarının türel boyutlarının ele alındığı çalıştayın birinci oturumuna Bilim Heyeti Üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, İzmir İktisat Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğretim bakılırsavlisi Mine Kasapoğlu Turhan ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi İzzet Mert Ertan katıldı. Çalıştayda konuşan Prof. Dr. Recep Öztürk aşı aksiliğine ait, geçmişten bu yana ölümcül hastalıklara tek devanın aşı olduğunu söylemiş oldu.
“HASTALIK GEÇİRME DURUMUNDA YAN TESİR GÖRME ORANI EN AZ 17 KAT FAZLA”
Her aşının değişik yan tesirlere sahip olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Recep Öztürk, şunları söylemiş oldu;
*Milyonda bir lakin fazlaca öldürücü bir tesire sahip olan anafilaksi olan bir şahsa bütün önlemler alınarak hastane şartlarında aşı yapılmalıdır. Kısa ve orta müddette ortaya çıkan alerjiler, aşı uygulama bölgesindeki belirtiler, trombotik olaylar, miyokardit olarak ortaya çıkıyor.
*2 ay ortasında ortaya çıkan geç alerjiler ise, polio çocuk felci aşılarından daha sonra ise nadiren çocuk felci oluşmuştur. Fakat bu fazlaca az sayıda gerçekleşen bir olay.
*Ancak rastgele bir hastalık geçirme durumunda yan tesir görme oranı en az 17 kat fazla. Covid-19, grip, hepatit B ve kızamık aşılarının her biri değişik yan tesirlere sahip.
*Ancak aşıların gösterdiği yan tesirler, daha evvel bir hastalık geçirme durumuna bağlı. Hastalık geçirirsek en az 5, 10 – 100 kat daha fazla yan tesir yaşarız. Ek komplikasyonlar hariç.
“AŞIYLA ÖNLENEBİLİR ÖLÜMLERDE KIYMETLİ BİR ARTIŞ VAR”
Aşı aksiliğinin epeyce süratli yayıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Öztürk, kelamlarını şöyleki sürdürdü;
*Aşı aksiliği evvelce beri varlığını sürdürüyor. Lakin birinci gerçek terslik bir palavraya dayanıyor. ‘Aşılar otizm yapar’ üzere olumsuz telaffuzlarla karşılaşıyoruz.
*Bugün aşı zıtlığı niçiniyle neredeyse her ülkede aşıyla önlenebilir ölümlerde değerli bir artış var” diye konuştu.
*”Aşı yardımıyla takviyelerle yürüyen çocuklar, kızamıktan, difteriden ölen hadiseler görmüyoruz” diyen Öztürk, “Yoğun bakımlar artık çocuk felciyle dolu değil.
“MASKE VE ARA ÖNLEMLERİNE DEVAM ETMEK DURUMUNDAYIZ”
Pandemi sürecinde kurallara uyma durumunda 2022 yılında bir sonuç alınabileceğini belirten Öztürk, “2021 yılının sonuna kadar pandemi sürecinden Türkiye de dahil olmak üzere tüm dünya etkilenecek. çabucak hemen kullanıma giren spesifik bir antiviral yok. Yaygın bağışıklamaya karşın maske ve uzaklık önlemlerine devam etmek durumundayız. Fakat şu anda toplumda şahsi müdafaa tedbirleri hayli azaldı” diye konuştu.
FARKLI MUTASYON UYARISI
Covid-19 pandemisi ile gayretin bir insan hakları yükümlülüğü olduğuna dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi İzzet Mert Ertan ise, “Aşılamayı ne kadar uzatırsak farklı mutasyonlarla o kadar karşılaşacağız. Bir insan hakları hukuku tedbiri olarak, bu tedbirin aktifliği azaltılacak. Aşılama tedbirinin tesirli olabilmesi için hem aşılamanın mecburî tutulması ve birebir vakitte aşılama durumuna ait evrakların zarurî olması ve kamunun bu tedbire ait olarak tesirli ve kâfi halde bilgilendirilmiş olması gerekmektedir” tabirlerini kullandı. DHA
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) uyumunda, “İnsan Hakları Perspektifinden Covid-19a Karşı Aşı Uygulamaları Çalıştayı” İstanbul Üniversitesinin rektörlük binasında düzenlendi.
Aşı uygulamalarının türel boyutlarının ele alındığı çalıştayın birinci oturumuna Bilim Heyeti Üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, İzmir İktisat Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğretim bakılırsavlisi Mine Kasapoğlu Turhan ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi İzzet Mert Ertan katıldı. Çalıştayda konuşan Prof. Dr. Recep Öztürk aşı aksiliğine ait, geçmişten bu yana ölümcül hastalıklara tek devanın aşı olduğunu söylemiş oldu.
“HASTALIK GEÇİRME DURUMUNDA YAN TESİR GÖRME ORANI EN AZ 17 KAT FAZLA”
Her aşının değişik yan tesirlere sahip olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Recep Öztürk, şunları söylemiş oldu;
*Milyonda bir lakin fazlaca öldürücü bir tesire sahip olan anafilaksi olan bir şahsa bütün önlemler alınarak hastane şartlarında aşı yapılmalıdır. Kısa ve orta müddette ortaya çıkan alerjiler, aşı uygulama bölgesindeki belirtiler, trombotik olaylar, miyokardit olarak ortaya çıkıyor.
*2 ay ortasında ortaya çıkan geç alerjiler ise, polio çocuk felci aşılarından daha sonra ise nadiren çocuk felci oluşmuştur. Fakat bu fazlaca az sayıda gerçekleşen bir olay.
*Ancak rastgele bir hastalık geçirme durumunda yan tesir görme oranı en az 17 kat fazla. Covid-19, grip, hepatit B ve kızamık aşılarının her biri değişik yan tesirlere sahip.
*Ancak aşıların gösterdiği yan tesirler, daha evvel bir hastalık geçirme durumuna bağlı. Hastalık geçirirsek en az 5, 10 – 100 kat daha fazla yan tesir yaşarız. Ek komplikasyonlar hariç.
“AŞIYLA ÖNLENEBİLİR ÖLÜMLERDE KIYMETLİ BİR ARTIŞ VAR”
Aşı aksiliğinin epeyce süratli yayıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Öztürk, kelamlarını şöyleki sürdürdü;
*Aşı aksiliği evvelce beri varlığını sürdürüyor. Lakin birinci gerçek terslik bir palavraya dayanıyor. ‘Aşılar otizm yapar’ üzere olumsuz telaffuzlarla karşılaşıyoruz.
*Bugün aşı zıtlığı niçiniyle neredeyse her ülkede aşıyla önlenebilir ölümlerde değerli bir artış var” diye konuştu.
*”Aşı yardımıyla takviyelerle yürüyen çocuklar, kızamıktan, difteriden ölen hadiseler görmüyoruz” diyen Öztürk, “Yoğun bakımlar artık çocuk felciyle dolu değil.
“MASKE VE ARA ÖNLEMLERİNE DEVAM ETMEK DURUMUNDAYIZ”
Pandemi sürecinde kurallara uyma durumunda 2022 yılında bir sonuç alınabileceğini belirten Öztürk, “2021 yılının sonuna kadar pandemi sürecinden Türkiye de dahil olmak üzere tüm dünya etkilenecek. çabucak hemen kullanıma giren spesifik bir antiviral yok. Yaygın bağışıklamaya karşın maske ve uzaklık önlemlerine devam etmek durumundayız. Fakat şu anda toplumda şahsi müdafaa tedbirleri hayli azaldı” diye konuştu.
FARKLI MUTASYON UYARISI
Covid-19 pandemisi ile gayretin bir insan hakları yükümlülüğü olduğuna dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi İzzet Mert Ertan ise, “Aşılamayı ne kadar uzatırsak farklı mutasyonlarla o kadar karşılaşacağız. Bir insan hakları hukuku tedbiri olarak, bu tedbirin aktifliği azaltılacak. Aşılama tedbirinin tesirli olabilmesi için hem aşılamanın mecburî tutulması ve birebir vakitte aşılama durumuna ait evrakların zarurî olması ve kamunun bu tedbire ait olarak tesirli ve kâfi halde bilgilendirilmiş olması gerekmektedir” tabirlerini kullandı. DHA