Sezgi Ahlaki Ne Demek ?

Leyla

Global Mod
Global Mod
25 Mar 2021
3,533
0
1
\Sezgi Ahlakı Nedir?\

Sezgi ahlakı, insanların doğru ve yanlış arasında karar verirken, rasyonel düşüncelerin ötesinde, içsel bir bilgiye veya hissiyatlarına dayandıkları bir ahlaki yaklaşımı ifade eder. Ahlak felsefesinde, bireylerin çeşitli durumlar karşısında sezgisel olarak neyin doğru olduğunu hissetmeleri, mantıklı akıl yürütme sürecine dayalı değil, içsel bir rehberlik yoluyla yönlendikleri bir anlayış olarak tanımlanır.

Sezgi ahlakı, insanların sosyal ve etik sorumluluklarını yerine getirirken, akıl ve mantıktan ziyade anlık içgörü, hisler veya duygularla yönlendirildikleri bir durumdur. Bu tür bir yaklaşım, birçok filozofun ve etik teorisyenin üzerine düşündüğü, ancak genellikle daha belirsiz ve soyut olarak kabul edilen bir alandır. Peki, sezgi ahlakı sadece bir duygu mudur, yoksa daha derin bir düşünsel süreç midir?

\Sezgi Ahlakının Temel Özellikleri\

Sezgi ahlakı, genellikle birkaç ana özellik ile tanımlanır. Bu özellikler, sezgi ahlakının diğer etik teorilerden nasıl ayrıldığını anlamamıza yardımcı olur:

1. **İçsel Bilgi:** Sezgi ahlakında, bireyler doğru ve yanlış hakkında bilgi sahibi olmak için dışsal bir kaynağa veya mantıklı bir akıl yürütmeye başvurmazlar. Bunun yerine, bir durum karşısında sezgisel olarak doğruyu "hissederler". Bu bilgi, bir tür içsel anlayış ya da duygusal tepki olarak kendini gösterir.

2. **Anlık Karar Verme:** Sezgi, bireylerin karmaşık etik meselelerde hızlı ve etkili kararlar almasına olanak tanır. Sezgisel olarak doğruyu bildiğine inanan bir kişi, durumun detaylarına inmeden anında karar verir. Bu özellik, özellikle zaman baskısı altında veya ani kararlar verilmesi gereken durumlarda faydalı olabilir.

3. **Genel Geçerlilik:** Sezgi ahlakı, bazen her birey için geçerli olan evrensel bir içsel bilgiye dayanır. Bu bilgi, toplumdan topluma değişse de, sezgi ahlakı, insanların genel olarak iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış hakkında benzer içgörülere sahip olduğunu savunur.

4. **Duygusal Yön:** Sezgi ahlakı, duyguların önemli bir rol oynadığı bir ahlaki yaklaşımdır. İnsanlar, doğruyu yapmayı “hissedebilir” ve bu hisse dayalı olarak hareket edebilirler. Bu duygu, bazen vicdanla ilişkilendirilse de, daha çok bireysel içsel bir değer olarak kabul edilir.

\Sezgi Ahlakı ve Etik Kuramları\

Sezgi ahlakı, diğer etik teorilerle karşılaştırıldığında farklı bir yaklaşım sunar. Örneğin, **deontolojik etik**, eylemlerin ahlaki doğruluğunu belirlemek için belirli kurallara ve yasaklara dayanır. Bu kurallar mantıklı düşüncelerle belirlenmiş olup, kişisel sezgilere ya da duygusal tepkilere dayanmaz. Benzer şekilde, **faydacılık**, eylemlerin sonuçlarına odaklanarak en büyük faydayı elde etmeyi amaçlar. Faydacılık, bireylerin doğruyu neyin faydalı olduğunu düşünerek belirlemelerini bekler, sezgisel bir içgörü yerine akıl yürütmeye dayanır.

Sezgi ahlakı, genellikle bu tür rasyonel yaklaşımların ötesine geçerek, bireylerin toplumda ve günlük yaşamda neyin doğru olduğunu içsel bir hisle belirlemelerine olanak tanır. Bu, özellikle belirli etik kuralların veya fayda hesaplamalarının geçerli olmadığı, daha belirsiz ve öznel durumlarda belirleyici olabilir.

\Sezgi Ahlakı Nasıl Gelişir?\

Sezgi ahlakının gelişimi, genellikle bireylerin kişisel deneyimlerine ve kültürel bağlamlarına dayanır. Çocuklukta kazanılan ahlaki değerler, aile, okul ve sosyal çevre gibi faktörler, bireylerin sezgisel olarak doğruyu nasıl algılayacaklarını etkiler. Ancak, sezgi ahlakının gelişimi yalnızca sosyal etkileşimle sınırlı değildir; bireylerin içsel dünyalarındaki düşünsel ve duygusal deneyimler de bu gelişimi şekillendirir. İnsanlar, çeşitli hayat deneyimleriyle edindikleri sezgisel bilgi sayesinde, gelecekte benzer durumlarda hızlı ve doğru kararlar verebilirler.

Sezgi ahlakı, zamanla bireylerin kişisel değerleri ve inançlarıyla birleşerek, onlara farklı durumlarda rehberlik eder. Bu da, bir kişinin sezgisel olarak doğru ya da yanlış hissettiği şeylerin, bazen mantıklı düşüncelere dayanan kurallardan farklı olabileceği anlamına gelir.

\Sezgi Ahlakı ve Ahlaki Karar Verme\

Sezgi ahlakı, karar verme süreçlerinde önemli bir rol oynar. İnsanlar, bazen çok karmaşık ya da belirsiz olan ahlaki durumlarda, akılcı bir çözüm bulamadıklarında sezgilerine başvururlar. Bu, anlık bir içsel his olarak ortaya çıkar ve bireylerin doğruyu hissetmelerini sağlar.

Örneğin, bir kişinin zor bir durumda, mesela bir arkadaşına yardım etmek gibi bir durumda, akılcı olarak yardım etmenin en iyi yolunu belirleyememesi mümkünken, sezgisel olarak yardım etme kararı alması beklenebilir. Bu karar, kişi için duygusal olarak doğru görünen bir yol olabilir.

Sezgi ahlakının bu yönü, bazen "vicdan" olarak tanımlanır. İnsanlar, doğruyu ve yanlışı ayırt etmede, sadece mantıklı düşünme ve analiz etme yöntemleriyle değil, aynı zamanda içsel bir hissetme ve vicdani bir rehberlikle de hareket ederler.

\Sezgi Ahlakı ve Toplum\

Sezgi ahlakı, yalnızca bireysel bir değer sistemi oluşturmakla kalmaz, aynı zamanda toplum düzeyinde de etkili olabilir. Toplumlar, geleneksel ahlaki kuralları zamanla geliştirmiştir, ancak sezgi ahlakı, bu kuralların ötesine geçerek, bireylerin toplumsal sorumlulukları konusunda sezgisel kararlar almasına olanak tanır. Bu durum, toplumsal normların çok katı olmadığı, daha çok esnek ve insan merkezli bir yaklaşımın benimsendiği toplumlarda daha yaygın görülebilir.

Ancak sezgi ahlakı, her toplumda aynı şekilde kabul görmeyebilir. Bazı toplumlar, ahlaki davranışları belirlemek için çok daha katı kurallara ve yasaklara dayanırken, diğer toplumlar daha fazla esneklik ve bireysel sezgiye dayalı bir yaklaşım benimsemiş olabilirler. Bu, sezgi ahlakının kültürel bağlamda nasıl şekillendiğini gösteren önemli bir unsurdur.

\Sezgi Ahlakı Hangi Durumlarda Geçerlidir?\

Sezgi ahlakı, genellikle belirli etik kuralların veya mantıklı analizlerin yetersiz kaldığı durumlarda geçerlidir. Karmaşık ve belirsiz durumlar, sezgisel karar vermeyi gerektirir. Ayrıca, bireylerin hızlı bir şekilde hareket etmeleri gereken acil durumlarda da sezgi ahlakı önemli bir rol oynar.

Örneğin, bir doğal afet sırasında, kişilerin kendi içsel sezgilerine dayanarak başkalarına yardım etmeleri, büyük ihtimalle sezgi ahlakının bir örneğidir. Aynı şekilde, sosyal ilişkilerde veya aile içindeki bağlamlarda da bireyler, her zaman mantıklı bir çözüm aramadan, sezgisel olarak doğru olduğunu düşündükleri şekilde hareket edebilirler.

\Sonuç\

Sezgi ahlakı, bireylerin etik kararlarını verirken akıl yürütmenin ötesine geçen bir içsel rehberlik sistemi sunar. Bu yaklaşım, insanın içsel değerleri ve duygusal tepkileriyle şekillenir ve bireylerin karmaşık etik meselelerde hızlı ve etkili bir şekilde doğruyu hissederek hareket etmelerini sağlar. Her ne kadar sezgi ahlakı çoğu zaman soyut ve kişisel bir anlayış olarak kalsa da, toplumsal bağlamda önemli bir rol oynayabilir ve bireylerin birbirleriyle ilişkilerinde daha insancıl ve vicdani bir yaklaşım sergilemelerine yardımcı olabilir.