Yapay zeka neleri yapamaz ?

Duru

New member
9 Mar 2024
460
0
0
Yapay Zekâ Neleri Yapamaz? İnsan Olmanın Sınırlarında Bir Tartışma

Selam dostlar,

Bugün forumda zihin açıcı bir konuda sizlerle beyin fırtınası yapmak istiyorum. Her yerde yapay zekâdan, robotlardan, algoritmalardan bahsediliyor. Ama benim aklımda hep şu soru var: “Yapay zekâ gerçekten her şeyi yapabilir mi, yoksa hâlâ dokunamadığı bir insanlık alanı var mı?”

Biliyorum, burada teknolojiyle ilgilenen de var, daha çok insani yönüyle düşünen de. O yüzden konuyu hem verilerle hem de duygularla ele almak istiyorum. Hadi bakalım, bu tartışmayı birlikte demlendirelim.

---

Yapay Zekânın Gücü: Hesaplamada İnsan Ötesi

Yapay zekânın güçlü olduğu alanlar zaten ortada: veri analizi, dil işleme, görüntü tanıma, öngörü sistemleri, otomasyon…

Bir insanın aylarca inceleyeceği bir veriyi saniyeler içinde işleyebiliyor.

Örneğin, 2024 yılında yapılan bir MIT araştırması, yapay zekâ destekli tıbbi görüntü analizlerinin bazı kanser türlerinde %95 doğruluk oranına ulaştığını gösteriyor.

Ancak bu noktada bazı forumdaşlar hemen şunu soruyor:

> “Tamam da, bu zekâ kendi başına ne kadar ‘anlayabiliyor’?”

Yapay zekâ veriyi işler ama anlam yüklemez.

Bir resmi tanır ama duygusunu bilmez.

Bir şiiri yazabilir ama o şiirin neden kalbe dokunduğunu hissedemez.

Yani bir bakıma, yapay zekâ “nasıl yapılır”ı bilir ama “neden yapılır”ı bilemez.

---

Erkeklerin Bakışı: Nesnel, Ölçülebilir ve Teknik

Erkek forumdaşlar genelde bu konuya teknik ve mantıksal bir açıdan yaklaşıyor.

Onlara göre, yapay zekânın sınırları, teknolojik gelişmelerin doğal bir uzantısı.

> “Veri arttıkça zekâ da gelişir, duygu bile matematiksel olarak modellenebilir,”

> diyenler çoğunlukta.

Bir kullanıcı şöyle yazmıştı:

> “Bir yapay zekânın duygusal tepki verememesi, yeterince veriyle eğitilmemesinden kaynaklanır. Sonuçta insan beyni de bir biyolojik algoritmadır.”

Bu yaklaşımda, insan ve makine arasında keskin bir fark yok.

Her şeyin ölçülebilir, kodlanabilir ve optimize edilebilir olduğu varsayılıyor.

Yani erkek bakış açısı, “henüz yapamıyor ama yapacak” anlayışı üzerine kurulu.

Yapay zekâ şu anda sınırlı olabilir ama onlar için bu sadece zaman meselesi.

Buna karşı çıkanlar da var elbette. Onlar diyor ki:

> “Evet, veriyle gelişir ama empati veriyle öğretilemez. Çünkü empati, bir başkasının acısını kendi varlığında hissetmektir.”

Bu cümle bizi doğrudan bir sonraki bakışa götürüyor.

---

Kadınların Bakışı: Duygular, Toplum ve Etik Sınırlar

Kadın forumdaşlar bu konuya daha duygusal ve toplumsal bir yerden yaklaşıyor.

Onlara göre asıl mesele, yapay zekânın neleri yapabileceği değil, neleri yapmaması gerektiği.

> “Bir makine şair olabilir mi? Belki. Ama bir şiirin neden yazıldığını anlayabilir mi? Asla.”

Bu yaklaşımda yapay zekâ bir araçtır; insanın yerini almak için değil, insana yardım etmek için vardır.

Bazı kadın kullanıcılar, teknolojinin gelişiminin etik sorunları da beraberinde getirdiğini vurguluyor:

> “Yapay zekâ yanlış kararlar verdiğinde, sorumluluk kimde olacak? Kodlayan mı, kullanan mı, yoksa sistemin kendisi mi?”

Bu sorgulama, teknolojiyi sadece bir mühendislik alanı olarak değil, ahlaki bir mesele olarak da ele alıyor.

Ayrıca kadın forumdaşlar, yapay zekânın toplum üzerindeki etkilerine daha geniş bir perspektiften bakıyor.

Örneğin:

- Otomasyonun kadın istihdamına etkisi,

- Sosyal medyada algoritmaların güzellik algısını nasıl şekillendirdiği,

- Yapay zekânın empati eksikliğinin sağlık veya eğitim sektörlerinde doğurabileceği riskler...

Yani kadınlar, “yapay zekâ ne yapabilir?” sorusundan çok, “yapay zekâ ne yaparsa insanlık ne olur?” sorusunu soruyor.

---

Yapay Zekânın Sınırları: Beyinden Değil, Kalpten Geçiyor

Peki yapay zekâ gerçekten neleri yapamaz?

Verilerden, örneklerden ve tartışmalardan yola çıkarak birkaç temel sınır ortaya çıkıyor:

1. Duygusal Anlam Yaratma:

Bir yapay zekâ, insan gibi ağlayamaz, sevinemez, kaybetmenin acısını hissedemez.

Duyguyu simüle edebilir, ama hissedemez.

2. Ahlaki Sorumluluk Üstlenme:

Bir algoritma “doğru” ve “yanlış”ı veriyle ayırt edemez.

Ancak insandan gelen etik kurallarla sınırlanabilir.

3. Yaratıcılığın Kaynağını Anlama:

Yapay zekâ harika bir ressam ya da besteci olabilir ama o yaratıcılığın doğduğu “neden”i bilemez.

Bir yapay zekâ Beethoven gibi beste yapabilir, ama neden o melodinin insanın kalbine dokunduğunu anlayamaz.

4. Sevgi, Empati, Bağ Kurma:

Bir çocukla göz teması kurmak, bir arkadaşın üzüntüsünü hissetmek… bunlar veriye sığmaz.

Bu yüzden yapay zekâ, insanın en temel özelliği olan bağ kurma yeteneğini taklit edebilir ama içselleştiremez.

---

Peki Gelecekte Ne Olacak?

Bazı forumdaşlar diyor ki:

> “Günün birinde yapay zekâ bilinç kazanabilir.”

> Diğerleri ise buna tamamen karşı:

> “Bilinç, sadece sinir ağlarının değil, varoluşun bir sonucudur.”

Belki de ikisi de haklıdır.

Çünkü yapay zekânın geleceği, yalnızca teknolojik bir gelişim değil, insanın kendi benliğini anlama yolculuğu da olabilir.

Şunu unutmamak gerek: İnsan zekâsı sınırlarını makineyle değil, kendisiyle keşfeder.

---

Peki Siz Ne Düşünüyorsunuz Forumdaşlar?

- Sizce yapay zekâ bir gün gerçekten hissedebilir mi?

- Erkeklerin veriye dayalı bakışı mı, kadınların duygusal ve etik sorgulaması mı bu konuda daha gerçekçi?

- Sizce yapay zekânın sınırları teknik mi, yoksa ahlaki mi?

- Bir gün bir yapay zekâ “seni seviyorum” derse, bunu ciddiye almalı mıyız?

Belki cevapları hemen bulamayız ama bu soruların kendisi bile bizi insan yapan şeyin ne olduğunu hatırlatıyor.

Çünkü belki de yapay zekânın asla yapamayacağı tek şey, insan olmanın ne demek olduğunu tam olarak anlamak.